30.01.2024 | Yusuf ÇEVİK
Bu makale ifade özgürlüğünün habis terör propagandasının bir bahanesi olarak İsveç’te PKK ve yandaşları tarafından istismar edilmesini incelemektedir. Çalışmada ayrıca terör, propaganda ve ifade özgürlüğü kavramları incelenmiş, bu kavramlar arasındaki ilişki üzerinde durulmuştur. 24 Ocak 2022 yılında başlayan Rusya Ukrayna savaşından sonra, Finlandiya ve İsveç Rusya’dan duydukları güvenlik kaygıları gerekçesiyle NATO’ya katılmak için harekete geçtiler. Ancak bu ülkelerin terör örgütleri PKK/YPG ve FETÖ’ye verdikleri destek ve himaye nedeniyle üyelikleri Türkiye tarafından bu örgütlere karşı belirli yasal adımların atılması şartına bağlandı. İsveç’te meydana gelen PKK lehine protestolar terör propagandası ve ifade özgürlüğü gibi kavramların tartışılmasına neden oldu. Türk makamları olayları kınayarak bunun bir terör propagandası olduğunu belirtseler de İsveç bu eylemlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. İsveç örneğinde olduğu gibi, terör propagandası ve ifade özgürlüğü arasındaki ilişki genellikle bıçak sırtı bir tartışma olmuştur. Bu makale bu ikili arasındaki karmaşık ilişkiyi İsveç kapsamında uluslararası düzenlemeleri ve alandaki yazınları inceleyerek nitel bir araştırma ortaya koymaktadır. Bu incelemelerin neticesinde, bu çalışma ifade özgürlüğünün habis terör propagandasının bir bahanesi olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varmaktadır.